Fellahın haline akıllar ermez Aş yererler birbirinin leşine Nil taştığı zaman gözleri görmez Biri nobut salar yetmiş beşine
Babasına kıyar bu ne yürektir Son miracı kazıktır ya kürektir Gerdanları sanki mermer direktir Beş kantar yük kaldırır kor başına
Hakkın emriyle işleri zardır Güneşte yanmadan vücudu nardır Yüz elli yaşında pirleri vardır Kurşun vursan kıramazsın dişine
Kin kovarlar ömürleri gidince Kuduz kelbe döner kanı tadınca Gafir "hit mal" deyüp nida edince Kırbaç girer cümlesinin düşüne
Orak elde kılıç gibi salarken Tilki gibi ot içinde dalarken Vardım seyreyledim birsim yolarken Gidiler pek pehlivandır işinde
Sureta bir boynuz koyundur Fursatın gözedir amma hayındır Kırk yıl hizmet etse gene hayındır Sakın anlar ile olma aşina
Bin kan eder bir paraya erince Çalışırlar ta ki serin verince Fursat ile hasmı ele girince Mızrağ ile urur deler gûşuna
Acayiptir böyle bir kavim yoktur Kiminin elinde kemandır oktur Ol gani Sübhan ın takdiri çoktur Akıl isen fikr eyleyüp düşüne
Derviş Halil eydür işler ederler Firavunun tarihini güderler Beş yüz kırbacı kahvaltı ederler Hiç bakmazlar ayaklar nın şişine |